MFÖ'nün dediği gibi bende 'nerden başlasam?, nasıl anlatsam?' demek istiyorum. Cumartesi akşamı Milano şehrinin dünyaca meşhur La Scala Opera Binası'nda Donkişot balesinin gala gecesine gittim. Cuma günü işte maillerime bakarken tak bir mail düştü. Az gördüğüm ama çok sevdiğim bir arkadaşım 'bu Cumartesi Scala'ya biletim var,gelir misin?' diye yazmış.Kendisi Italya'daki büyük yavınevlerinden biri olan Rizzoli'de çalışıyor ve arada kura ile çalışanlara uygun fiyatlı tiyatro,bale biletleri çıkıyor.Tabii Scala için bilet nadir denk geliyor.Hemen peki dedim haliyle.
Milanolular opera binalarına kısaca Scala derler ve pek gurur duyarlar. Gurur duyulmayacak gibi değil zaten. Scala'ya bilet zor bulunur. Çok önceden davranmak lazımdır. Son zamanlarda internet siteleri pek gelişmiş,ben uzak kalmışım. Hemen inceledim ve anladımki ileride daha sık gidebileceğim. Scala bir sene kapalı kaldı ve restore edildi. Yıllar önce Milano'ya ilk geldiğim yıllarda annem ve kayınvalideme jest yapıp Noel hediyesi olarak Verdi'nin bir operasına loca bileti almıştım. Saatlerce kuyrukta beklediğimi hatırlıyorum. Hızımı alamayıp yine o zamanlar kayınpeder ve kayınvalideme bu sefer galeriden yani türkçe deyimi ile balkonlardan, Giselle balesine bilet almıştım. Ama kayınpederim ağır rahatsızlanınca ben ve eşim gittik. İşte o zaman nasip oldu bu güzel yerde bir gösteri seyretmek.Ondan sonra bir daha gidemedim. Bilet bulmak çok zor oluyor. Zaten sezon aboneleri veya özel şirketlere verilen davetiyeler çoğu güzel yeri bitiriyor. Ayrıca pahalı.Mesela önemli bale ve opera gösterileri için platea yani parter veya aşağı salon 140-150 euro arası,localar 140-80 euro arası,galeri balkonlar ise 60-20 euro arası.Neyse Scala hakkındaki ilk yazım diye biraz detay vereyim dedim. Zaten tarihi ve kendi sitesini yazımda link verdim.
Gelelim Cumartesi akşamına. Scala'da olan bir gösteri başladığı an kapılar kapanır. Geç kalırsanız binanın içine girseniz bile oturma yerlerinin arkasında olan galeride sizi bekletirler. İlk bölüm tamamlandıktan sonra yerinize oturabilirsiniz. Yani müziği dinler ama birşey göremez,öyle ayakta dikilirsiniz. Arkadaşımı saat yedide alacakken yediyi çeyrek geçe aldım ve gösterinin başlamasına kırkbeş dakika vardı! Şehirdışında oturuyoruz ve malum Milano Cumartesi akşam trafiği vardı. Allahtan banliyöde oturmamıza rağmen Milano merkeze yakınız. Arabayı nasıl kullandım bilmiyorum. En uygun metro durağı önünde yer bulduk, hemen park ettim ve tam sekize beş kala Duomo meydanına varmıştık.Stilo topuklar ve kürklü ceketlerimizle koşarken halimiz filmlikti. Tam bir dakika kala kapıdan içeri nefes nefese girdik. Yerimiz birinci galeri ön sırada idi. Tabii merdivenleri çık, içeri gir derken gösteri başladı ama galeri yani balkonun içine aldılar. Karanlıkta yerimizi bulamadık ve ilk yirmi dakikayı ayakta seyrettik. Ara olunca oturduk.Tabii ön sıra olan yerlerimize birileri boş bulunca oturmuştu. En azından onlar ilk perdeyi oturarak seyrettiler. Galeride ikinci sırada ancak ayakta durursan ya da kapalı olarak koltuğuna oturursan görebiliyorsun. Eğer ilk perdeyi kaçırsaydık; kendimi affetmez ve arkadaşıma çok mahcup olurdum.
Zaten güzeldi Scala; yenilenince muhteşem olmuş. Perde ve üstündeki altın süsler,localar,balkonlar, kırmızı koltuklar ve altın süslemeler,tüm ihtişamı ile ortadaki avize,parter ve sahneye göre aşağıda yere gömülü orkestra, herşey mükemmel ve çok güzeldi. Üç ara veriliyor hepsinde bol bol resim çektim.Gösteri esnasında resim ve video çekmek yasak tabii.Böyle bir yerde bale ve opera seyredip ya da klasik müzik dinlemenin zevki bambaşka. Mekan çok güzel,akustik mükemmel. Yazacak başka şey kalmıyor. Resimler konuşuyor zaten.
Gala gecesi olduğu için başrol için konuk sanatçı olarak Bolşoy Balesi başbalerini rus asıllı Natalia Osipova ve Ukraynalı balet Leonid Sarafanov vardı. Resmen dans ederken uçuyorlardı ve bizde onlar ile birlikte uçtuk. Klasik bale dilinde variation'ları ( sanırım variasyon diye teknik tercüme olur) inanılmazdı. Çok alkış aldılar. Çok bağıran ve ıslık çalan oldu seyircilerden. Baleden iyi anlayanlar tekniklerinin mükemmelliğini ve dans edişlerindeki zerafet ve hafifliği gördüler. Ben bile pek bale tekniği bilmememe rağmen anladım. Zaten atlarken havada uçuyorlar ve defalarca kendi etraflarında dönüyorlardı. Natalia Osipova inanılmaz bir balerin. Döne döne hiç durmadan ve bir kere bile zerafetini ve dengesini bozmadan en arkadan sahne önüne geldi. Sözle anlatmak zor,görmek lazım.Dikkatimi çeken başka şey bir balerin dansederken müzik sesi yüksek değilse topukların zemine değdiğinde çıkardığı sesi duyarsınız. O dans ederken ayakları yere değdiğinde hiç ses çıkmıyordu. Sanki bir tüy. Ne kadar hızlı yere basarsa bassın bir kere ses çıkmadı. Arkadaşım küçükken klasik bale yapmış.Bana iyi bir balerin yere ses çıkarmadan nasıl basacağını bilir dedi. Üniversite yıllarında İstanbul'da gittiğim balelerde bu topuk sesleri beni rahatsız ederdi. Şimdi gördüm ve anladım. Diğer balerinlerde fena değildi,topuklardan ara ara ses çıkıyordu tabii. Hiçbiri Natalia gibi değildi. Ayakta ve çok alkışlandılar. Gösteri bitince video çekmeye ve fotoğraf çekmeye izin var. Selam verdikleri anı kendim ve sizler için çektim. Hem canım Scala'yı canlı görün istedim.Işıklar sönük ve ışıklar yanık olarak çektim çünkü tiyatro acayip değişiyor.
Youtube sayesinde Natalia Osipova'nın başka şehirlerdeki Donkişot gösterilerindeki çekimlerini koyuyorum ben çekemediğim için. Umarım youtube açılır ve enfes görüntüleri izlersiniz.
seyredin
uçuşlar
dönüşler
Ağzımız kulaklarımızda ayrıldık. Milano ortamını bırakıp evlerimize yakın bir bistro bar'da birer içki alıp sabahın ikisine kadar muhabbet edip bu güzel geceyi noktaladık. Gittiğimiz yer çok hoştur ve iyi de yemek yenir. Artık oradan zamanı gelince başka bir yazıda bahsedeceğim.
2 yorum:
merhaba, aynı yaştayız ve türküz ve ben paskalyada milanodayım ve adım emel....:)blogunuzu milano hakkında bilgi ararken buldum. amsterdam gezinizi okudum ve delirdim. aynı zamanda bir amsterdam aşığıyım,eşimle yılda 1 kez gitmeden duramam çünkü..:) la scala'yı da okuyunca sizi kendime çok yakın hissettim. milanoda 4 günde gezilecek yerler hakkında bilgi aldım ama şunu çok merak ediyorum müzeler ve mağazalar 2-5 nisan tarihleri arasındaki paskalya tatilinde acaba kapalı mıdır? bir gün como bir günde genova yapalım mı? umarım bu mesajımı görür ve cevap verebilirsiniz. mail adresim emel_danisman@yahoo.com...
şimdiden teşekkürler.
merhaba
bana yorum yazmanız hoşuma gitti çünkü çoğu kişi okuyor ama yorum yapmayabiliyor.Böylece beni farklı kişilerin tesadüfen okuduğunu görmüş oluyorum. Müzelerin ve mağazaların açık olduğunu sanıyorum ama bir araştırayım size başka bilgiler ile uzun bir mail yahoo adresine atarım.Amsterdam şehrine bende bayıldım ve bir kere de baharda çok gitmek isterim.selamlar
Yorum Gönder