8 Kasım dışarıda güzel bir yemek yedik. Gittiğimiz lokanta arkadaşlarımızın evine daha yakın diye seçtik çünkü oğulları kolundan rahatsız .Yemekler iyiydi ama özel olarak bu yere döneceğimi sanmam.Birazda bu gün aklımda kalsın diye yazıyorum buraya.
Yaşadığımız bazen problemli bazen neşeli ama hep dolu hayat çoğu zaman hızla akıp geçiyor. Yakın dostlarımızla birbirimizden bayağı uzak mesafede oturduğumuz için ayrıca iş,güç,çocuklar bazen de üşengeçlik yüzünden istediğimiz sıklıkta görüşemiyoruz. Bu Pazar buluşan dört çift bir senedir görüşmemişiz. İnanılmaz ama gerçek:)
Italya'da son 10 senedir çiftlik sahipleri ek kazanç sağlamak amacı ile hem oda kiralıyorlar hem kendi peynir veya salam,soğuk etleri ile birlikte başka yemeklerin olduğu lokanta servisi veriyorlar. Bu tip yerlere agriturismo deniyor. Geçmiste blog yokken bunların çok değişiklerine gittim ama artık yazmak için çok geç. Artık gittikçe yazacağım.
Pazar günü gittiğimiz Agriturismo San Francesco şimdiye kadar gördüklerim arasında herhalde en kötüsü idi.1970'lerden kalma bir havası vardı çiftliğin. Yani fotoğrafa bakarsanız bana hak vereceksiniz. Yemek yenen bina ayrı ve yeni yapılmıştı yani benim sevdiğim rustik hava yoktu.
Ama içerisi yeni ve tertemiz ve tabii sıcacıktı.
Sömine yanıyordu.Bizim masa dışında 90 yaşını kutlayan bir ninenın masası vardı tüm çocukları ve torunları ile. Pastası geldi kocaman yanında sampanya ile.Ne mutlu ona o yaşa ulaşmış. Hiç nine havası yoktu pek dinçti zaten.
Abartılı yemedik. Az ve öz herşeyden tattık. Önden kırmızı şarapla bizim yağsız beyaz peyniri andıran kendi yaptıkları peynir geldi, hafif sirkeli yeşil biber turşusu ile. Üstüne tabii sızma yağ konmuş.
Sonra kızarmış balkabağı geldi. Ardından prosciutto,pancetta,salame gibi kendi yaptıkları soğuk etlerden getirdiler. En güzeli ekmek yerine 'gnocco fritto' vardı. Puf böreğini bilenler varsa,aynısı ama içi boş.Ben bayılıyorum!!
Bir benimkiler vardı çocuk. Bir çift çocuksuz bir tane ise genç anne baba olmuş.Onların yirmikusur yaşlardaki çocukları vardı. Birde son kalan çiftin oğlu 11 aylık maskotumuz:) Çok şükür artık restoranlarda benimkiler ile çok rahatım.Zaten sevdikleri amca ve teyzeler vardı:)
Zaten herkes birbirini çok özlemiş.Çeneler durmadı. Sonra sebzeli lazanya vardı. Beşameli bol ve klasik lazanya gibi kıymalı olmadığı için bana makarna böreği yiyormuşum gibi geldi.Birde mantarlı güzel bir risotto yedik. Üstüne bol soslu et ve polenta birde cotecchino ve mercimek vardı.Polenta mısır unu ile yapılan bir çeşit püre hatta Uzungöl Karadeniz'de yemiştim.Polentaya bayılıyorum. Kayınvalidem çok yapar.İtalya'ya ilk geldiğim yıllar hiç sevmemiştim,tatsız gelmişti ama şimdi çok seviyorum.Hele üstüne tereyağ ve peynir eritirsem. Yediğim en iyi polenta değildi.Muhakkak blogda ileride polenta hakkında daha çok yazma fırsatım olacaktır. Cotecchino ise bizim bumbara benzer.Bağırsak içini köfte gibi bir domuz eti ile ve baharatlar ile dolduruyorlar,pişiriyorlar. Anlatınca olmuyor tatmak lazım.Nefis.
Güzel muhabbeti ve yemekleri balkağı tatlısı ile noktaladık.Yanına bir top sütlü dondurma da koydurduk.Bizim türk kabak tatlısı gibi değildi.Daha cok cheese cake havasında idi ama balkağı vardı peynir yerine.
Eski dostlar ile en kötü yer bile güzel oluyor ama kötü yemedik açıkcası.Fiyatta uygundu.Dısarıda kapalı gri bir hava vardı ve yağmur dinmedi ama biz beraber olduk ya sonunda, en önemlisi buydu.
2 yorum:
bütün yemekler çok güzel gözüküyor zaten olsum olası değişik yemekler ilgili çeker.orda puf böğrenin olmasına şaşaırdım.o mumbar dolması gibi olanın tadını merak ettim altındaki yeşil mercimekmi?tüm yemekler çok güzel gözüküyor ve güzel resimlenmiş tebrikler
o arkadaşlarına çok selam
hepsini tanırım severim
ben mekanı değilde yemekleri
çok sevdim ve özledim mesela
polente yanında soğuklar şu
domuzdan yapılmış bumbarında
tadına doyum olmaz. neyseeee
sevgıler
Yorum Gönder