Bu kitap hakkında yorum yazmak kolay değil.Radikalde zamanında yazılmış bu yazı iyi ve detaylı bir şekilde yorumluyor ve anlatıyor.Hem bu yazı hem başka gördüğüm yorumlarda yazarın bizi İstanbul'da dolaştırıyor olduğunu söylemiş.Gerçekten öyle.Her yazdığı tanımda sanki resim çiziyor.Yani sadece İstanbul sokakları değil,bir kişi veya mekanı anlatırken de öyle.Hüseyin Efendi'nin musiki sevenlerin takıldığı kahvesini okurken sanki oradaymışsınız gibi ya da Rafael karakterini ve evini anlatırken o iğrençliği içinize kadar hissediyorsunuz.Okursanız göreceksiniz.O zaman limana yanaşan gemi tiplerini öyle bir anlatıyor ki sanki o devirde İstanbul'a gelmiş bunları görmüş bir tüccar.Daha birçok örnek verebiliriz.Alıntı vermiyorum sayfalar tutar hepsi.Bu arada konusuna rağmen çok ironi var.Baktım bunu link verdiğim yazıyı yazan da fark etmiş.Artık okuyup keşfetmesi size kalmış.Mesela birtanesi:
Gelgelelim zindancıların bazıları yufka yürekli olurdu.Ezkaza mahpuslardan biri tahliye edilecek olsa,huylunun huyundan dünya durdukça vazgeçmeyeceğini bilen zindancıbaşı,obna hayırdua ederek,'Allah güle güle gitmek selametle dönmek nasip eylesin!' der,mahpus da ona,'Gidip de dönmemek var dönüp de bulmamak var! Haydi! İzzeti-ü ikbal ile!' diye cevap verdikten sonra çıkarken,zindacının biri,selametle gidip gelmesi muradıya arkasından bir kova su dökerdi.
Kitapta bulunan güzel sözlerden biri ile yazımı bitireyim
Ne var ki,korku yüreksiz bir insanın nefreti,nefret de cesur bir insanın korkusu olduğundan mıdır,..
2 yorum:
AMAT'ta da, kesinlikle o geminin bir tayfası olacaksınız..
adsiz: evet oldum bile... basladim ve super gidiyor.. bayiliyorum bu yazara
Yorum Gönder