03.01.2020

Hayatimda cok sey değişti ve ben blogumu ihmal ettim. Instagram birinci suclu ikinci ise vakitsizlik ucuncu ise basıma gelen bir suru şey iyi ve kotu. merak ediyorum acaba hala okuyan var mi bu blogu? Eğer bu soruya yeterli yorum gelirse tekrar yazmayi düşünebilirim ...
Bakalim bu blog yazarının basına neler geldi merak eden var mi?

İskender, Elif Şafak

İnanılmaz ama su an Milano'da saat 1.39 uykum kaçtı ve aylar sonra bloguma yazıyorum. Bu roman sonrası uykum kaçtı ve elim yanıbaşımdakı ipad'e yöneldi. İçimdeki ses hislerini kısa olsa da hemen yazıya dök dedi. İskender'i gözlerim ağlamaktan şişmiş halde bitirdim. Elif Şafak yine şaşırtıcı,üzücü,kalp ağrıtıcı ama bir o kadar akıcı bir roman daha yazmış. Biraz geriden takip ediyorsun diyeceksiniz haklısınız ama bende haklıyım. Son kısa blog yazımı blog doğumgünü 16 Kasım da yazmışim. Bir daha açıp ne yorumlara baktım ne yazı yazdım. O yazıda sebepleri dökmüştüm birbir. Neler değişti 9 ay içinde? Cocuklarım biraz daha büyüdüler. Sevgili amcam sevgili halamı kaybettim. Hayat devam ediyor. İyi şeyler yapmaya çalışarak ve her günü degerini bilerek yaşamaya çalışarak. Yoga öğretmenliği okul maceram bitmek üzere. Beklediğimden ağır oldu. Ama iki sene boyunca çok şey öğrendim. Anatomiye çok önem veren bu okul bizi bilgiler öğretiler ile besledi ama bol bol ödev vermeyi de ihmal etmedi. Bunlara ek olarak yapmamız gereken iki tez ve 1 saatlik ders videosu da eklenince haliyle iki yılı aşkın süredir roman okuyacak zamanım olmadı. Anatomi, asanalar , İnduism'e e yogaya bağlı okunması gereken klasik eserler bir de hazırladığım tezler için kullandığım kitapları okumak derken roman okumak bir hayal oldu benim icin. Geçen hafta ikinci tezimi yazmayı bitirdim, ders video filmini de teslim ettim. Eylül ayında son okul haftasonunda ( 2 yıl boyunca 20 Haftasonu idi okul) tezimi sunacağım ve umarım diplomam elimde kapıdan çıkacağım. İkinci tez bitince ilk aklıma gelen su içmek isteği gibi roman okuma arzusu oldu. Hemen kütüphanemde sıra bekleyen kitaplara baktım ve gözüme 2011 Ağustos'unda ilk çıktığında canım kuzenim tarafından hediye edilen İskender çarptı. Elime aldım ve dört günde bitirdim. Belki bu yazı daha çok beni anlattı ama olsun. Sizlere merhaba demiş oldum. Yorum yazan olursa beni halen gören arada bakan var diyeceğim. Gezi yazı taslaklarım duruyor. Sözüm söz. Elbet bir gün San Petersburg,Copenhagen yazılarım gelecek. Noel yemeği yazımı bile ihmal etmistim. Hiç degilse fotoğraflar konacak.Yavaş yavaş geri dönüş olacak. Yoga 14 yıldır çok şey verdi bana ve 2 yıldır yoga öğretmenlik okulu daha fazlasını verdi. Umarım bende sadece ingilizce değil yoga öğreterek tüm bunları paylaşabilirim ileride..Ne enteresan ne tesadüf yine karşıma yoga çıktı. Romanı okumuş olanlarınız bilir. İskender'i de biraz olsun kurtaran ve ruhunu iyileştiren meditasyon oldu. Beynini boşaltmak ve kendine ve içine bakmak. Okumayan okumalı. Elif Şafak ne yazdı ise okunmalı. Saat 2.16 yazımı yayınlıyor ve gönül rahatlığı ile uykuya merhaba diyorum. Destek yorumlarınız beklenir ey okuyucu...

Blog 4 yaşında 16/11/2012 ben hala hayatta:))

16 Kasım günü yanı blogumun doğumgününde hep yazarım bu sefer olmadı. Ancak şimdi yazabiliyorum. Evet hala hayattayım. Yazı yazmıyorum ve bereketsiz bir blogum var şu anda ama bu geçici bir durum. Sırada yazılması gereken gezi yazıları var. Tarifler var. Kitap yorumları var. Yoga öğretmenliği okulunun ikinci yılına devam ediyorum. Şu diplomayı bir alayım umarım daha çok zamanım kalacak blog yazmaya. Bu dönemde kendimi yoga okulu için hazırladığım tez ve yapmam gereken ödevleri bitirmeye adadım. Buna ek  calıştığım şirketteki işlerim,çocuklar,ev ve tabii ek ingilizce öğretmenliği işim dolayısı olan ders hazırlama işlerim var..
Döneceğim aktif blog yazarlığına söz...
Simdilik eski yazılar var. Bloga yeni bakanlar lütfen o yazıları da ihmal etmeyin ve okuyun ...