24 Eylül 2009 Perşembe

Ask,Elif Safak

Turkiye'de yasamadigim ve devamli Turk gazetesi takip edemedigim icin Elif Safak denen bir yazardan haberim bile yoktu. Milano'daki kitapcilarda kitaplari olsa bile; yeni cikan bir kitabi oyle vitrinlerde serginlenip reklami yapilmiyor. Burada ancak cok meshur Italyan ve yabanci yazarlarin kitaplari oyle yuzlerce adet vitrinlerde sergileniyor.

Temmuz ayinda bizim eve yakin kucuk bir kitapcidaydik. Esim ogluma bir kitap ararken bende oyle raflara goz gezdiriyordum. Birden Elif Shafak ismi gozume carpti. Cok guzel bir kapagi olan Palazzo di Pulci yani Bit Palas adli kitap. Icine baktim, anladim ki yazari Turk ve konu ilginc, hemen aldim.

Ertesi gun internette bu yazar da kimmis diye bakinca ne kadar meshur oldugunu gordum. Tesaduf bu ya, son cikan kitabi yanki uyandiriyormus. Ardindan sevgili bir dostum bana Alacati'ya evime son cikan Ask adli kitabini hediye gonderdi. Daha tatil icin Italya'dan ayrilmadan kitap diger evde beni bekliyordu. Alacati'da meraktan birkac sayfasini okudum ve hemen sardi. Malum daha once yazdigim gibi tatilde devamli okuyamadigimdan biraktim.

31 Agustos gunu Milano'ya dondum. Bir hafta icinde Coco Chanel'in hayatini bitirdim ve hemen hevesle Ask'a basladim. O kadar cabuk bitirdim ki..10 gunde okumusumdur. Tum gun calisan, geceleri yorgun kendini yataga atan biri icin cok hizli bir sure. Kitabi elinden birakamiyorsun. O kadar akici bir dil ve enteresan bir teknik ile yazilmiski..Konu baslibasina ilgi cekici zaten.

Aslinda bir yazarin kitaplarini yazdigi sira ile okumak isterim. Son kitabini ile ilk baslangici yapmis oldum.Alacati'daki kitapcima bulabildigi tum kitaplarini ismarladim Elif Safak'in. Nedense daha hicbir kitabini okumadan hissettimki benim Orhan Pamuk kadar duskun olacagim bir yazar olacak. Nitekim yanilmamisim. Ask kitabini cok severek okudum.

Bilinmis konu diyenler cikabilir ilk etapta.Hayatindan zevk almayan mutsuz Amerikali Ella bir anda hayatini degistirecek olaylar yasiyor. Basit gorunuyor ama degil zaten kitap icinde kitap var. Ilk tema altinda kisiyi hic sikmadan tasavvuf felsefesinin ozunu veriyor ve Mevlana ve Sems arasindaki muhtesem iliskiyi ve getirdiklerini hakkinda biraz fikir sahibi oluyorsunuz. Nitekim ben bir ara bu ikili hakkinda daha derin bilgi veren bir kitap okumak isterim. Mesnevi'yi bile okuma cesareti istegi geldi Ask sayesinde. Aklimin bir kosesine yazdim.

Kitap simdiki ve gecmis zaman arasinda devamli gidip geliyor. Olanlari degisik kisilerin agzindan veriyor. Bolumler o sekilde belirlenmis. Her kisi hislerini kendi agzindan anlatiyor ama bunlar ana hikaye ile baglantili. Cok iyi kurgulanmis bence ve hic ama hic baymiyor okuyani. Inanilmaz surukleyici.Basit konu degil ama cok rahat okunuyor. Bu da onemli boylece cok genis bir kesime hitap edecek demektir.

Kitap icinde kitap var demistim. Iste Rumi ile Sems'in iliskisini ve dusuncelerini konu alan Ask Seriati'nda yazili 40 kurala bayildim ve her ne kadar tasavvuf felsefesi beslenmis olsa da bunlarin Elif Safak'in hayalgucunun urunu olduklarini ogrendim.Kendisini tebrik ediyorum. Sevdigim birkac tanesi buraya yazmak isterim unutmamak ve paylasmak icin.

"Besinci kural:Aklin kimyasi il askin kimyasi baskadir.Akil temkinlidir.Korka korka atar adimlarini."Aman sakin kendini "diye tembihler.Halbuki ask oyle mi? Onun tek dedigi:"Birak kendini,ko gitsin!"
Akil kolay kolay yikilmaz.Ask ise kendini yipratir,harap duser.Halbuki hazineler ve defineler yikintilar arasinda olir.Ne varsa harap bir kalpte var!"

"Sekizinci Kural:Basina ne gelirse gelsin,karamsarliga kapilma.Butun kapilar kapansa bile,sonunda O sana kimsenin bilmedigi gizli bir patika acar.Sen su anda goremesen de,dar gecitler ardinda nice cennet bahceleri var.Sukret! Istedigini elde edince sukretmek kolaydir.Sufi,dilegi gerceklesmediginde de sukredibilendir."

"On Yedinci Kural:Esas kirlilik,dista degil icte, kisvede degil kalpte olur.Onun disindaki her leke ne kadar kotu gorunurse gorunsun,yikandi mi temizlenir,suyla arinir.Yikanmakla cikmayan tek pislik kalplerde yag baglamis haset ve art niyettir."

"On Dokuzuncu Kural:Baskalarindan saygi,ilgi ya da sevgi bekliyorsan,once sirasiyla kendine borculusun bunlari.Kendini sevmeyen birinin sevilmesi mumkun degildir.Sen kendini sevdigin halde dunya sana diken yolladi mi sevin.Yakinda gul yollayacak demektir."

"Yirmi Altinca Kural:Kainat yekvucut,tek varliktir.Her sey ve herkes gorunmez iplerle birbirine baglidir.Sakin kimsenin ahini alma;bir baskasinin,hele hele senden zayif olanin canini yakma.Unutma ki dunyanin ote ucunda tek bir insanin kederi,tum insanligi mutsuz edebilir.Ve bir kisinin saadeti,herkesin yuzunu guldurebilir."

en sevdigim....

"Yirmi Dokuzuncu Kural: Kader,hayatimizin onceden cizilmis olmasi demek degildir.Bu sebepten,"ne yapalim kaderimiz boyle"deyip boyun bukmek cehalet gostergesidir.Kader yolun tamamini degil,sadece yol ayrimlarini verir.Guzergah belirlidir ama tum donemec ve sapaklar yolcuya aittir. Oyleyse ne hayatinin hakimisin,ne de hayat karsisinda caresizsin."

Son yazacagim zaten kitabin tanitimi dahil bir cok yerde bahsedilmis olan en meshur olani, kirkincisi..

"Asksiz gecen bir omur beyhude yasanmistir.Acaba ilahi ask pesinde mi kosmaliyim mecazi mi,yoksa dunyevi,semavi ya da cismani mi diye sorma! Ayrimlar ayrimlari dogurur.ASK'in ise hicbir sifata ve tamlamaya ihtiyaci yoktur.

Basli basina bir dunyadir ask.Ya tam ortasindasindir,merkezinde,ya da disindasindir,hasretinde."

4 yorum:

GNC dedi ki...

Ne kadar hoş ve albenisi olan bir kitap kağağı değil mi. Bu kitap kapağı ile ilgili küçük bir bilgi ilave etmek istiyorum. Türkiyedeki erkeklerin ne kadar tutucu olduklarını göstermek için :) Kitabın kapağı pembe olduğu için erkek okuyucular kitabı almaktan çekiniyorlarmış yada alsalarda görünmemesi için gizli okuyorlarmış diye şikayet mektubları geldiği için erkekler özel gri kapaklı bir baskı çıkarıldı. Bu sizce komik değil mi :) Sanki ince topuklu bir ayakkabıdan söz ediyoruz.

Matilda dedi ki...

diğer yorum çok ilginç geldi gerçekten bende griyi gördüm ama tutulduda devamımı dedim çokta ilgilenmedim çünkü bu kitabı beğenmedim

orta kahve dedi ki...

evet vebde sorup öğrenmiştim neyin nesi bu gri kapak diye...erkekler bir alem diyorum kimse inanmıyor:)))))sanki pembe kapaklı kitap okusalar erkekliklerine zarar gelecek karizmayı çizdirecekler:)))))ahh ah türk ve avrupalı kafası farkı burdan çıkıyor işte....:))))kızım bir yabancıyla evlenme hayali içinde şimdiden 14 yaş itibariyle sesli onaylamasamda içimden İNŞALLAHHHHHHHHHHH DİYORUM:)))
bu kitap şu an okuma sıramda...mesneviye ve mevlanaya hayran ben orta kahve inşallah severim kitabıı:)

orta kahve dedi ki...

carriemelim seçtiğin alıntılara hayran oldum...süpersin...