8 Haziran 2012 Cuma

Yoga staji, Ardesio 02-03-06.2012

2010 Aralik'tan beri hocamın düzenlediği yoga stajlarına katılamadım. 2011 sonbahar ve 2012 bahara kadar yoğun geçen bir dönemin ardından bu staja çok ihtiyacım vardı. Bu özel stajı doğayla bütünleşme ve bağlanma ; vibrasyonları hissetme, alma ve verme diye tanımlayabilirim.





Yine Ardesio'da hocamızın evinde oldu. Altı kişiydik.Herkes vardıktan sonra o eve yakın olan vadi Val San Guigno'ya gittik. Arabaları park edip hemen derenin kenarından yukarı tırmanmaya başladık. İlk düzlüğe ulaştığımızda hocamızın çok eski bir kundalini yoga kitabından aldığı nefes hareketlerini yaptık. Bunlar tamamen muladhara chakra'ya yönelik tamamen toprakla birleşimi hissettiren hareketler. Nefıs verirken hi ve ha seslerini çıkartıyorsun. Bu hareketlerin ardından respirazione solare sanırım türkçe güneş solunumu denebilir yaptık. Zaten bu stajın 5 /6 haziran gibi bir tarihe çok yakın bir döneme gelmesi de ayrı bir önem taşıyordu. Bilmeyenler için yazayım Maya uygarlığı seneler önce 5/6 haziran Venüs gezegeninin dünya ve güneş arasına gireceğini ve evrendeki enerjide büyük bir değişim olacağını bilmişti. Nitekim bunu dün yaşadık. Umarım bu yeni gelen  enerji tüm dünyaya iyi gelir. Daha sonra hocamız bize gevşeme rahatlama yaptırdı. Bu sefer çok güzel kendimi bıraktım. Doğa da meditasyon bambaşka. Tekrar yola çıkmadan önce hocamız kendi seçtiği birkaç mantra okudu. Önce sanskritçe sonra italyanca anlamını söyledi. Herkes kendine uyanı şeçti. Ben Mavi Buddha iyileştirici mantra San Jay Men La seçtim. Şu aralar çok belim ve siyatiğim tutuyor. Bu şekilde herkes kendi mantrasını içinden söyleyerek yürüyüşe devam etti. Mantra aynı zamanda beyni başka şeylere yönelmekten koruyor. Bu şekilde yürürken başka birşey düşünmeden ve konuşmadan meditasyon halinde oluyoruz. Nitekim yola çıkmadan herkes yerden birşey seçti. Ya taş ya kozalak ya tahta parçası sonra tüm sıkıntılarını,etrafında olan uzak olmak istediği insanları veya sorunları o objeye yükledi ve gömdü. Bu tam bir  ruhsal ama beyinsel programlama. Nasıl anlatacağımı bilemedim. Yani kısaca herşeyi arkada bıraktık yürüyüşe çıkarken.



İlkbahar tam anlamıyla kendini göstermiş ve her yer yabani çiçek doluydu. Mantra'larımızı içimizden tekrar ederek en tepeye ulaştık.


 Yolda bize gürül gürül akan dere eşlik etti.
En tepede hocamız 'herkes doğadan bir şey seçsin' dedi. 'Su olabilir,toprak,güneş,gök olabilir .Gidin oturun bir yere. Doğa size çok şey veriyor siz de doğaya tüm enerji ve sevginizi gösterin. Siz ona verin sizde ondan alın. Bekleyin bakalım ne gelecek ?'dedi. Tepede  dere daha geniş bir yere açılıyordu ve havuz gibi bir görünümü vardı. O kadar yoğun bir şekilde doğa ve enerjisi ile meşguldümkü fotoğraf çekmemişim bile. Neyse bu havuz gibi yerin etrafı geniş ve düz kayalar ile çevrili idi. Ben suyu seçtim ve bir kayanın ucuna oturdum. Herşeyden kendimi soyutladım ve sadece su'yu düşündüm ve gözlerimi kapadım. Derenin gürül gürül akan suyunun sesine bıraktım kendimi. Su;hayat kaynağı su. Her yerde evimizde,dağda denizde veya havada. Beyin bu durmaz tabii değişik bir sürü  an geçti gözümün önünden. Sonra hepsi kayboldu.

Öyle kendimden geçmişim. Hafifte sallandığımı hissediyordum. Sanki su beni kollarına almış ferahlatıyordu. Bir süre öyle kalmışım sonra yavaşca gözlerimi açasım geldi. Ayaklarımı suya soktum hemen. Herkes yavaştan kalktı gruba takıldı. Biraz daha yukarı tırmandık. Dağcıların konakladığı barınağın olduğu düzlüğe geldik. Italya'daki dağların zirveleri veya bazı yüksek tepeleri bu barınaklar ile doludur. İsmi refugio dur.

Bazılarında konaklama imkanı da vardı. Genelde yemek servisi de olur. Şanşımıza hava kapalı olduğu için az dağcı vardı. Rahatça yayıldık. Hayvanlar serisi olan asana'ları yaptık. Kobra yılanı,kaplumbağa,karga,dişi güvercin,aslan gibi. Asana'ları yaparken barınaktan bir adam çıktı. Kolunda bir kuş vardı. 5 metre filan uzağımızda olduğu için biz şahin veya kartal zannettik. Sonra yakınımızdaki piknik masasına kuşunu oturtunca bunun en iri cins baykuş olduğunu gördük. Inanılmaz güzel ve biraz da ürkütücü idi. Hatta dişi güvercin asana'sını yaparken güldük bizi yem zannetmesin dedik Çünkü son asanaları onun karşısında yaptık. Pratiğimiz bitince bu sefer beynim gayet rasyonel bir şekilde bana 2çabuk fotoğraf çek 'dedi. Hemen çektim. Korkarak yaklaştım ama çünkü bakışları çok delici. Video da çektim.



Ardından yavaş yavaş başka bir yoldan yine derenin kenarından aşağı indik. Tabiki vazgeçilmez konaklama yeri olan Periler Şelalesi'nde durduk biraz. Yine fotoğraf ve video çektim. Güzelliğini paylaşıyorum. Orada taşlar pembe mor ve güneş olsa idi fotoğrafta daha da belirgin olacaktı. Eve geçmiş yıllarda taşımıştım. Bu seferde iki tane bahçeme taş aldım.




Bu büyüleyici yerde biraz oyalanıp inişe devam ettik. Eve gelince biraz dinlenip yemek hazırlıklarına giriştik. Herkes birşey getirmişti. Kimi salam kimi tuzlu turta (sebzeli peynirli filan İtalyanlar pek sever) kimi salata kimi  peynir.Ben mücver!  Soframızı donattık. Bir arkadaş üç çesit kuru fasulye tipinden çorba yapmıştı. İçine parmesanda attık, enfesti. Keyifle yemek yedik. Ben iki bardak chardonnay bile patlattım. Yemek sonrası tekrar dışarı çıktık. Şansımıza yağmur yoktu. Gündüz gittiğimiz vadiye gittik. Hemen derenin kenarından el fenerleri ile biraz yürüdük. Suyun az olduğu ve taşların düz ve büyük olduğu bir yer bulup oturduk. Fenerleri söndürdük.Nerede ise dolunay olmuştu ama maalesef bulutların arkasında idi. Yine de ışık vardı. Sonra sıra her chakranın  bija mantrasını söylemeye başladık. İlk chakra Muladhara ile başladık. Lam...Bir süre herkes yüksek sesle söyledi. Çıkan vibrasyon ve sesler birbirine karışıyordu. Çok rahatlatıcı ve aynı zamanda enerji dolu idi. Hocamız elinde olan bir küçük çanı çalınca duruyorduk. O daha sonra sıradaki chakra ve bija mantarası ile bizi tekrar başlatıyordu. Lam/Vam/Ram/Yam/Ham/Om/Om(aum).....Bitti ve sonra herkes yaşadığı hissi izlenimi paylaştı. Muhteşemdi.. Doğa ve doğadaki enerji  ve kendi özümü çok hissettim. Enteresan olan ajna ve sahasrara chakra'larının mantralarını söylerken başım doğal olarak yukarı kalktı ve hep ışığı hissettim ; ay kendini bulutların arkasına saklamış olmasına rağmen. Bu güzel enerji paylaşımı sonrası eve dönüp bitki çaylarımızı içip yattık.

Sabah hocam benim kendine kopyaladığım  Mavijeans İstanbul Cd'sini koydu ve bu güzel parçalar ile uyandık. Keyfim daha da yükseldi. Hemen bir kahve içip bahçeye indik. Her stajda olduğu gibi sıcak su ile  burun temizliği yaptık. Eski yazımdan bakabilir bilmeyenler.  Hava düne nazaran daha da kapalı idi ama yağmur yoktu şansımıza. Bu sefer arabaları almadan direk evin arkasındaki patikadan yürüyüşe başladık ve ağaçların arasından dağ yolunu  tırmanmaya başladık. Bu tırmanma esnasında da hiç konuşmadık. Önceki stajlarda yaptığımız gibi ellerimiz pençe gibi açarak doğayı hissederek yürüdük. Ama daha çok koku,ses,görme duyuları ile o an hissettiğimiz değil ama bize verdiklerini düşünerek.. Bir süre yürüyüp tepeye ve düzlüğe geldiğimizde güzel bir asana serisi yaptık. Hepsi bir tanrı veya tanrıçaya idi. Bu seriyi üç tane mudra ile bitirdik. Lotus,vajrapradama ve innerself (içim, özüm denebilir  türkçe sanırım.Mudra ve anlamlarını burada yazacak zamanım yok ama internet merak edene çok güzel anlatır. Sonrasında kendi kendimizi yani vücudumuzun heryerini kutsayan( tam kelime bulamadım ama siz anladınız) bir özel gevşeme yaptırdı. İyi geldi. Ardından meşhur taşımızı daha doğrusu kayamızı ziyarete biraz daha yukarı çıktık. Ardesio stajlarında bu enteresan kayaya hep tırmanırız.
 
Kayanın üstünde biraz oturduk ve sonra yavaş yavaş aşağıya eve indik.
Biraz dinlendikten sonra kısa bir seri yaptık. Bunlar tribal danslardan esinlenen hareketler. Hem nefes alıp veriyorsun hemde hızlı şekilde topuklar ile yere vurma var. Bunlar hep enerjileri ortaya cıkarıyor.
Sonrasında hocamız bize enerji ile aura düğümlerini çözmeyi öğretti. Çoğumuz yıllardır öğrencisiyiz. Stajlarda ve derslerde buna bizi yavaştan hazırlamıştı. Kısaca açıklarsam çevremiz manyetik dalgalar ile dolu. Bize enerjiyi yakalayıp tutmayı ve kullanmayı öğretti. Sonra karşılıklı deneme yaptık. Yani arkadaşım yerde yattı ben ellerimle onun aura'sına girip dolaştım ve elimin karıncalanmasını daha yoğun hissettiğim yerde durdum ve düğümü çözmeye çalıştım. Daha detaya girmiyorum. Eski bir yazımda bahsetmiştim bu aura düğümlerinden.  Zamanla deneye deneye daha alışırsınız dedi . Çok enteresan tabii ve fiziksel birşey. Bakalım bu yaz belki birkaç arkadaşımla denerim.Bu küçük eğitim sonrası yine bir seri asana daha yaptık. Ondan sonra her staj sonrası olduğu gibi düşünce ve hislerimizi paylaştık ve herkes bir kelime ile bu stajı tanımladı. İsteyen uzun uzun konuştu.

Ben sadece her gün daha geliştiğimi ve büyüdüğümü hissediyorum. Çok şey var aldığım ama kelimelere dökme evresi geçti. İçimde artık boşaltılacak veya çözülecek birşey yok.

Artık algılama,hissetme ve kendine dönme devresi..



6 yorum:

esradan dedi ki...

yogayı bi kaç kez internettten bakarak denememe rağmen çoook hoşuma gitti.demekki birde eğitimciyle yapsam harika olur.mutlu günler

Carriemel dedi ki...

esradan: muhakkak deneyin ve goreceksiniz ki devam edeceksiniz. bu yaz denemek icin iyi bir firsat...

Adsız dedi ki...

çok güzel resimler çekmişiniz.

diş doktoru

Deniz dedi ki...

Harika yerler.. Çok duydum ama tabi ki hiç denemedim yogayı. Keşke şu kargaşadan uzaklaşıp kendimizi, ruhumuzu dinlendirmeye fırsatımız olsa.

Adsız dedi ki...

yapmış olduğumuz yorumları onayladığınız için teşekkür ederiz, kiralık jet çözümleri için bize ulaşabilirsiniz.

Unknown dedi ki...

Really the blogging is spreading its wings rapidly. Your write up is a fine example of it.

Real Estate Publicity
Multimedia Presentation
epoxy coatings
glue removal