28 Aralık 2009 Pazartesi

24.12 Noel Arifesi , Vigilia di Natale

Noel arifesi akşamı büyük kutlamayı genelde güney Italyanlar yaparlar; kuzeyliler için Noel günü yani 25 Aralık daha önemlidir.İtalya'ya yerleştiğimden beri her Noel arifesi,eşimin ailesi kuzeyli olmasına rağmen,görümcemin kocası çok iyi bir ahçı olduğundan o akşam onlarda yedik. Blog sayesinde bundan sonra bu özel menuleri hatırlamakve paylaşmak için yazıya dökeceğim. Geçen sene blog çok yeniydi,Noel günü hemen Amsterdam'a hareket ettik yazamamıştım.

Enişte bu sefer kendini aştı. Çok özenip değişik şeyler hazırlamış.Önce zeytinli ekmek ile şerefe yaptık.Ardından başlangıç olarak hazır alınmış,içi hamsi ve kaperi ile doldurulmuş, acı kırmızı biber vardı.Tabii salsa rosa yani pembe sosa bulanmış jumbo karides de vardı.


Fırına özel ekmek hamuru ısmarlamış ve evde pişirmiş,içini de domates soslu ahtopot ile doldurmuş. Ardından bunu yedik.Ben zaten hamur işi pek severim, bayıldım. Annem bu sene Noel'e gelmedi. O da bayılırdı eminim. Sıcak sıcak fırından çıkarıp servis yaptı, muhteşemdi.

Bununla yetinmemiş. Hazır aldığı milföy hamurunu on santime on santim üçgen halinde kesmiş, içine jumbo karides koymuş ve kıvırmış, az süre fırına vermiş.Tabii üstelerine yumurta sürülmüş. Çıkan şonuç karidesli croissant. Ne leziz ,ne zarifti öyle.
Ardından gnocchi geldi. Meşhur italyan yemeği olan ve haşlanmış patates ve unu hamur haline getirelerek hazırlanan gnocchi evde kayınvalidem tarafından yapıldı. Yapılış ve pişmeden önceki fotoğraflarını koyuyorum. Zaten kaynar suya atılır ve yüzeye çıktığında pişmiş demektir ve hemen sudan alınır. Yalnız bu gnocchi'lerin özelliği turuncumsu olmaları idi. Hamuru yoğurulurken, o rengi alması için domates sosu ekleniyor. Normalde sade hali sarımsı olur ve sonra sos eklenir.

Enişte gnocchi için sosu domatesli ve pesce azzurro'lu yapmış. Pesce azzurro somon,alabalık,ançuez veya sardunya gibi balıklara verilen genel ad aslında. En tipik olanı ve bu sosta olanın resmini koyuyorum.

İlk defa balık soslu gnocchi yedim. Bu kadar yakışabilir. Genelde balık fırında patates ile yapılır ya tabii özü patates olan gnocchi ile acayip iyi gitmiş. Ahçımızı tebriğe boğduk tabii gnocchilerin ev yapımı olması da ayrı bir tad kattı yemeğe. Hazırı var ve tadı çok farklı. Ana yemek ya da İtalyanlar için ikinci yemeği bekledik biraz. Damağımız tad değiştirsin diye şampanya ile yapılmış sorbet içtik.
Ana yemek için pescatrice yani fener balığını seçmiş. İnternette tercümesini buldum pek sevindim ve link verdim ama yine de resmini koymak istedim.

Korkutucu ama lezzetli. Önce fırında kaya tuzu ile pişirmiş. Sofraya öyle getirdi ve üstüne konyak döktü ve ateşe verdi. Ardından elma şarabı ve elma ile yapılmış sosunu üstüne döküp servis yaptı. Bu balığın eti biraz sert ve lastik gibi olur. Bu sos yumuşatmış ve çok yakışmış. Soslu ve sossuz halini görüntüledim.


Bütün bunları yediten sonra ızgara karides sunacaktı ama biz yeter dedik ve pişirtmedik. Artık hareket edemeyecek hale gelmiştik. Benim çocuklar ve görümcemin oğlu Noel Baba'dan gelen hediyeleri açtılar. Beş yaşındaki kızım hala inandığı için bizde rol yapıyoruz. Noel Baba babaanne,hala,dadı ve bizim eve ayrı hediyeler bırakıyor. Bu eve onun için hello kitty mikrofon yeğenime ise benim Noel babadan karaoke aleti bırakmıştı.Tabii büyükler dahil avaz avaz şarkı söyledik. Çok güldük. Zaten karaoke ayrı ses yapıyor, kızımın mikrofon ayrı, yan komşular duymuş tabii. Bunlar geceyarısından sonra hediyeler açılınca oluyor!! Yıllarca biz büyüklerde birbirimize hediyeler aldık ama çocuklar olunca bu işi bıraktık. Zaten iki senedir kayınpederim artık yatalak olduğu için kayınvalidem bu arife gecesi yemeğine katılamıyor. Noel günü ise onda yemek yiyoruz ve kutluyoruz . Bu sene o da portakallı ördek yapmıştı ve çok lezzetli idi. Onda yapılan yemek genelde aynı olur. Baştan salam ve o cins soğuk etler ve rus salatası ve başka mezeler sonra kuzey İtalyanların tipik Noel yemeğı ravioli in brodo olur. İçi et doldurulmuş ravioli'leri kayınvalidem kendi evde açar ve yapar ve bunlar üstüne bol parmesanla et suyunda yenir.

Neyse bu yemeğe geri dönelim. Tatlı yiyecek halimiz kalmadı. Meyve yedik ama ilk defa meşhur Noel keki panettone yemedik. Değişik biskuviler ve görümcemin her sene yaptığı bitter çikolataya bulanmış incirlerle geceyi sona erdirdik.

23 Aralık 2009 Çarşamba

Noel üstü müşteri ile yemek

İş yerime yakın daha önce hep meth ederek yazdığım balık restoranı Lodigiani'ye uzun zamandır gitmemiştik. 18 Aralık günü öğlen bir müşterimizle gittik. ' Nerelerdesiniz? soruları ile karşılandık merak etmişler niye uzun zamandır gitmiyoruz diye! ' Ekonomik kriz malum şirkette para yok demedik tabii :)

Yine çok güzel yemekler yedim. Az ve öz yazacağım. Kimse zaten oturup bunları pişiremez.

Önden vazgeçilmez istiridye ısmarlandı.Onsuz başlangıç olmaz. Denizde yüzüyor gibi hissetmem lazım önce.Başlangıç olarak rossetti balığı denedik çünkü çok taze gelmiş ve tam zamanı dediler.
Hafif kısa süre haşlanmış yani kaynar suya sokup 10 saniye sonra çıkarmışlar yanına taze dililenmiş enginar yanında ve üstüne sızma zeytinyağı birde yine aynı balık ama kızarmışlar.Balıklar zaten çok küçük birleştirip yumurta un karışımına buluyorlar. Bu balık daha önce yemiş ve yazmış olduğum bianchetti balığının çok az büyüğü ve etlisi. O zamanlar gümüş balığı demiş olabilirim tercüme edeyim diye ama inanın ismini sözlükte bulamıyorum. Kaya balığı mıdır? Eğer beni okuyan ve tanımadığım biri olursa ve fotoğraftan balığı tanıyıp tam Türkçe ismini yazarsa sevinirim. Türkiye'de yemiyorlar bile bence bu balığı. Şimdi bu satırı ekliyorum bazı okuyanlar balığı merak edip bana ayrı yazdı veya büyük balık zannedenler var. Resmini bulup koydum.


Ardından granseola ile yapılmış spaghetti yedik. Enfesti zaten ben girişteki vitrinde bu özel yengeçi gözüme kestirmiştim. Garson bu makarnayı önerince hemen atladım aklımdan geçeni okumuş sanki. Italya'daki iyi restoranlara bundan tapıyorum. Belki daha önce yazdım; garsonlar baş ahçı gibi bütün yemekler hakkında bilgililer. Sana hem öneriyorlar hem sorduğun her soruya cevap veriyorlar. Nasıl yapılıyor?,içinde ne var? nasıl pişiriliyor? gibi..Ayrıca tabii şaraplar hakkında da sonsuz bilgi sahibiler. Bu yengeçin resmini koyuyorum.
Bu yengeci haşlıyorlar sonra tabii içinde çıkan o leziz et,sarımsak,taze domates ile makarna sosunu hazırlıyorlar. Bu yazıyı öğlen yemeği öncesi yazdığım için şu an midem gurul gurul.Ağzımın suyu aktı valla umarım siz tok okursunuz:)
Balık olarak müşterimiz deniz çipurası var diye onu tercih etti fırında patates ve domatesli ve siyah zeytinli.

Pişirmeden gelip gösterirler bende size göstereyim.

Piştikten sonra:

Tatlı olarak ben tabii montebianco ve marron glaces aldım. Marron glaces iri kestane glass şekere bulanmış. Monte Bianco beyaz tepe demek ama aynı zamanda Alp dağları zincirinin yüksek bir dağı. Mutfakta ise krem şanti ile yapılan enfes bir tatlı. Sanırım orijini fransız ve kesilmeden önce krem şanti ve kestaneler bir karlı dağ gibi. Ondan ismi Monte Bianco.
Yerken kıvamı yoğun krem şantiyi ağzında çevirirken onu süsleyen kakao tadı geliyor beraberinde sonra parça parça bulduğun kestaneler. Bence bu tadlı 'sublime'. İtalyanca bu kelimenin anlamı yüksek ama esteik artistik açıdan da yüksek.Sanırım muhteşem tam tercümesi olur.Internet sözlükte bulamadım. Bu kelime bu tatlıyı benim için tanımlıyor. Çok çok lezzetli,çok zarif ve çok klas bir tatlı. Carriemel favorilerinden:)

Ay canım çekti yine... Uff evde yapmayı öğrenmeliyim

22 Aralık 2009 Salı

Karlı Milano'dan merhaba

Dün öğleden sonra lapa lapa kar yağmaya başladı ve herhalde sabaha karşı durdu.Heryer bembeyaz ve sanırım 20-30 cm kar var. Akşam evde Noel ağacımın ve mumların ışığı ile pencereden yağan kara bakmak çok keyif vericiydi. Ağacımın değişen ışıklarını videoya çekeceğimi yazmıştım çünkü çok romantik ve huzur verici. Size videoyu sunuyorum Bob Dylan tarafından söylenen meşhur noel şarkısı 'Have yourself a Merry Little Christmas' eşliğinde.
Maalesef videoyu dün akşam evde Mac sayesinde kısalttım yoksa yüklemiyordu blogger. Tüm şarkıyı koymuştum çekime ama üç küsur dakika uzun geldi.Maalesef bir yerde kesilecek.


Tabi birde gece evin dışını çektim kar görüntüsü. Sessiz ve beyaz ama maalesef videoda karanlık çıkıyor.




Sabah yollar düzelmişti ama kar çoktu.Arabadan çektim biraz.Dün akşam işten eve birbuçuk saatte gittim. Arası 8 km..


18 Aralık 2009 Cuma

Gingerman biscuits,Zencefil adam kurabiyeleri


Noel'de bilhassa Amerikalılar veya Kuzey ülkelerinde yaşayanlar için vazgeçilmez kurabiye Gingerman'dir. Tabii İtalya'da bu kurabiyelerin kalıbını bulmak imkansız. Normal kurabiye için bile kalıp bulmak çok zor. Ne bileyim çam ağacı,yıldız,noel baba kalıplarım olsun isterdim.Geçen gün süpermarkette buldum ama küçükler çok. İnternet sağolsun zencefil adam çizimi buldum ve bastım.Kalın karton üstüne koyup kendime kalıp yarattım ve geçen Pazar akşamı denedim. Hamurun üzerine kartonu koyup bıçakla kesip adamcıkları yarattım. Kurabiyelerin tadı süper oldu ama bence kurabiyeler soğumadan başka yere taşıdığım için ve tam kurabiyenin kalınlığını ayarlayamadığım için bazı zencefil adamın kolu ve bacağı koptu.Kazazede kurabiyelerimi masaya dizdim ve bir yandan glass hazırlamaya başladım. Bu arada çocuklarda hamur açıp bana yardım ettiler diğer kalıpları kullanıp küçük tavşan,çiçek filan yaptılar.Kendi elleri ile çam ağacı yarattılar.Eşim bile gelip hemen bir yelkenli yaptı. Bir hafta önce kuzey ülkelerinin pepparlakor kurabiyesini denedim ama buraya yazmadım. İşte ilk kez o zaman icing denedim ve başarısız oldum. Yumurta ve pudra şekeri ayarını bilememiştim ve yapış yapış olmuştu. Bu sefer renklendirici de almıştım. Ama anladımki birkaç deneme şartmış. Acayip eğlendik tabii çünkü ilk seferde kurabiyelerden taştı.Biçimsiz gözlü adamlar oldular.Fotoğraflarda görüyorsunuz. Sonlara doğru işi kaptım. Renklendirici ayarını da bilemedim.Kırmızı yerine pembe oldu glass..

Ay birde o anda eşime bir şey için teşekküre elinde koca noel sepeti ile bir adam geldi. Evin her tarafı mis gibi tarçın,zencefil,karanfil kokuyor,ben deli gibi her 10 dakikada bir tepsi kurabiyeyi soğuması için verandaya getiriyor ve icing'i şırınga ile kurabiyelere döküyorum ve devamlı taşıyor donmuyor. Adamcağız giderken kurabiye teklil ettim son kez zaten birkaç kez sormuştum. Güvenmediniz mi bana? dedim. Kapıdan çıkarken aldı bir adet. Italyanların pek alışık olmadığı manzara tabii bu. Yani onlar pek tarçınlı,karanfil,zencefilli tadları bilmez ve sevmezler. Çılgın kadın demiştir.









Neyse şu anda acayip kar yağmaya başladı.Yarın evde mahsur kalabiliriz ve Cumartesi.Artık Noel öncesi bir son deneme yaparım. Bu arada denemek isteyenlere işte tarifi.

1 + 3/4 su bardağı un
yarim su bardağı kahverengi şeker
1 çorba kaşığı tarçın
1 çorba kaşığı zencefil
yarım cay kaşığı karanfil
yarım cay kaşığı tuz
yarım cay kaşığı nutmeg
yarım cay kaşığı kabartma tozu
3/4 bardak tereyağ oda sıcaklığında
yarım su bardağı pekmez esas tarifinde molasses der ama Türkiye'de bulunmaz pekmez aynı işi görür. Italya'da o da yok ben maple syrup kullandım mecburen
1 yumurta
Kuru malzemeleri yani un ve baharatları bir kapta karıştırın diğer kapta yumuşamış tereyağını el mikseri ile krema haline getirin sonra şeker ve yumurtayı ve pekmezi ekleyip çırpmaya devam edin. Kıvamına gelince yavaş yavaş kuru malzemeleri ekleyip karıştırmaya devam edin. Sonlara doğru hamuru elle yoğurmanız gerekebilir. Hamuru üç eşit parçaya bölüp strech kağıda sarıp buzdolabına koyun.En az üç saat ya da tüm gece buzdolabında bekletin. Dolaptan çıkarın oda sıcaklığına gelince oklava ile 3 4 mm kalınlığında açın ve istediğiniz şekilde kesin.Tabii kurabiye kalıbı varsa çok rahat oluyor. 175 derece sıcaklıkta 8 ila 12 dakika pisirin. Tepsiye yağlı fırın kağıdı koyarsanız çok rahat yapışmazlar. İçleri kürdan batırınca fazla yumuşak olmaz ve kenarları kızarmaya başlayınca pişmişlerdir. Benim elektrikli ve vantilatörlü fırında 8 dakika da pişiyorlar.

Üstüne glassing yapmak için bir yumurta beyazı ve yarım çay kaşıgı limon suyu lazım. Sonra ona aldığı kadar puda şekeri eklemek lazım.Yazıyı tabii bugün pazartesi bitiriyorum ama haftasonu denedim yine ve zorlandım tekrar. Dışarı akıp durdu. Sonrası süsleme ve eğlence.. Bakalım taşırmadan akıtmadan süsleme mümkün olacak mı birgün bana? Şırınga kullandım ama yine de glassing kıvamını tam bulamadığım için aktı.

16 Aralık 2009 Çarşamba

Türk İtalyan Dostluk derneği Noel ve Yılbaşı yemeği

Dedim ya sizleri yazı ve fotoğrafa boğacağım işte bir keyifli aktivite daha. Her sene Noel öncesi düzenlenen Italyan Türk Dostluk Derneği'nin yemeği. Rahmetli babamın ilkokul arkadaşı kurucularından. Nitekim Milano'ya 1992 yılında yerleştiğimde bana çok destek olmuştu. Tabii hemen beni derneğe üye yaptı. İki üç senedirde yönetim kurulundayım. Amatör bir dernek. Herkesin işi gücü çok olduğu için fazla etkinlik düzenleyemiyoruz. İki üç senede bir kermes bazen bir konferans ve muhakkak sene de iki üç yemek. Üyelerin çoğu Istanbul'da doğmuş büyümüş, sonra Milano'ya yerleşmiş İtalyan ya da benim gibi İtalyan ile evli Türkler ya da Italyanlar var Türk ve Türkiye dostu.

Ben defalarca arkadaş grubumu bu yemeklere davet ettim.Seneler içinde çok arkadaşım katıldı. Bu sefer yalnız gittik. Zaten bir gece önce ayrı ayrı iki arkadaş grubu ile çıkmıştık. Bir gece önce çocukları kayınvalideme bıraktığımız için onları da alıp gidelim dedik. Büyüdüler artık.

Genelde bu yemekleri Milano Nh Touring Hotel'de yapiyoruz. Bu tip beş yıldızlı otellerin salonları pek uygun oluyor. Yemek boyu canlı müzik için piyanist şantör getiriyoruz ve tabiki vazgeçilmez dansözümüzü. Kendisi Bulgar ama muhteşem dans ediyor ve dans okulu var Milano'da.

Başta şantör Noel şarkıları caldı. Başlangıç olarak kerevides vardı karides büyüğü yani sözlük bu ismi verdi. Hafif haşlanmış ve taze doğranmış enginar üstüne oturtulmuş.
Sonra pasta geldi özel bir şekil ismi burada maccheroncini al torchio . Sosu ise kurutulmuş domates, radika veya şevketibostan tarzı bir sebze ve kızarmış tatlı su balığı ile yapılmıştı.Bayıldım. Ardından patlıcanların üzerine oturtulmuş kılıç balığı geldi. Üstü fırına verilmiş patates ile kaplıydı.




Çaçaça artık (Türkçe öyle ise yazılışı) yani Cha cha,swing, eski pop şarkılar eşliğinde bol bol dans ettik. Zaten bu yemeklerde başrolde ben,İstanbullu italyan kız arkadaşım ve erkek kardeşi oluyoruz. Üçümüzde dans etmeyi çok seviyoruz ve dans etmekten çekinen çoğu kişiyi gaza getirip piste çağırıyoruz. Tabii daha ileri yaştaki üyelerden çok iyi vals,cha cha veya tango yapanlar da var.Genelde çok azarız hatta bazen şantör yoksa kendi Sezen veya Tarkan cdlerimizi koyup dans ederiz. Bu seferde eğlendik.Eşimi de gaza getirip kaldırırım genelde ama bu gece az dans etti çocuklarda var diye.

Tabii yemek boyuk iki üç kez süper dansözümüz çıktı. Herhalde 15 senedir bu yemeklerde dans eder. Bulgar ama muhteşem dans ediyor.Milano'da oryantal dans okulu var. Nitekim bir dansını öğrencisi ile yaptı. Bu sefer video çektim bloga koyayım diye.



Inanılmaz dans ediyor sonra biz de onunla beraber dans edip kendimizi rezil ediyoruz dermişim. Öğrencisi ile olan videoyu da koydum değişik diye. Tabii çırak daha öbürü,öğrenecek..



Yemeklerde her zaman piyango olur.Kermeslerden artan hediyeler veya Thy Milan ofisinin bağışladığı bedava bilet veya Turbanitalia tarafından bağışlanan İstanbul konaklama. Genelde beş on bilet alırız. Yıllar içinde bazen çini kase ve elişi örtü filan kazandım. Bu seneki çekilişte kasenin içinden numaraları genelde oğlum veya kızım çektiler en küçükler diye. Gecenin sonuna dogru en büyük iki hediye için ortaya kızımı çağırdılar. İstanbul iki gece konaklama dediler,çekti 795 no aa baktım bende olan bir bilet. Gül gül salondan bağrışmalar geldi.Ailece anlaşmışlar aralarında diye.

Cok keyif aldık. Ayrıca çocuklarım ile beraber bir gece aktivitesine katılmakta hoş ve farklı idi.Kızım dansözü ilgi ile seyretti.Oğlum yaşı büyüyor tabii biraz utandı ve göz ucu ile baktı.Bende oğlum bu da bir dans ve bir sanat bak ve gözlemle dedim ona. O da beni dinledi ve seyretti.

Dostlar ile Noel öncesi bir toplantı


11 Aralık arkadaş grubumuzun büyük bir kısmı toplandık tipik bir restoranda. Bu arkadaşlar eşimin mahalle arkadaşları ama bende çok yakınlaştım 17 sene içinde. Çoğu evli ve çocuklu ama çocuksuz yaptık yemeği.Eşim aynı gece olan futbol oynadığı arkadaş grubunun noel yemeğine katıldı.Tabii tüm arkadaşları ona aynı anda sitem mesajı gönderdi ve güldük. Ben birde kötü kadın onlara 'bakın ben 17 senedir burdayım ve arkadaşınızım, o 35 senedir dostunuz ve başka grubu tercih etti, ama ben burdayım gibi' bir konuşma yaptım.Hepsi bağırdı,alkışlar ve kadeh kaldırmalar. İşte biraz nasıl denir 'geyik muhabbeti' yapıp eğlendik.

Onların çocukluklarını geçirdikleri San Giuliano Milanese kasabasındaki bu restoranı severim. La Rampina adındaki bu yer 1500 yıllarında kalma bir çiftlik ve ahır aslında. İyi restore edilmiş.Hem restoran bölümü var hem trattoria dedikleri daha sıcak lokanta havasında bir bölümü var. Biz orada yer ayırttık.

Binanın iç avlusunda ışıklandırma yapmışlar ama fotoğraflar tam istediğim gibi çıkmadı.

Yemekler güzeldi. Tabii kırmızı şarap ile önden gelen küçük pizza,börek ve focaccia parçalarını soğuk etler yani coppa,prosciutto, salamlar ile hemen bitirdik. Sıcak küçük köftelere de diyecek yoktu.
Başka yemek resmi çekmedim çene çalmaktan valla. Halbuki mantarlı risotto,bir makarna çeşidi ve gulaş tarzı bir et yemeği ve tatlı ile devam eden menu iyiydi. Sıkı içtik ve hoş bir akşam geçirdik.Limitsiz şarap dahil otuzbeş euro kişi başı hayatta böyle bir yemeği Türkiye'de yiyemezsin. Yemek sonunda herkes birbirine iyi noeller diledi artık 6 Ocak akşamı bir arkadaşımızın yaptığı geleneksel doğumgunu partisinde görüşürüz. Eski günleri yad edip niye geçmişteki gibi toskana bölgesinde veya dağda bir ev kiralayıp yılbaşını beraber geçirmiyoruz dedik. Last Christmas şarkısının videosu gibi. Zamanında çok şey yaptık ama blog yoktu ki yazayım. Bu kırklı yaşlarda zor toplamak herkesi.. Çocuklar, iş filan derken herkes koşturmada.Emekli olunca eski dostlar nedense yine gezmeye başlıyorlar. Türkiye'de de böyle. Tipik İtalyanlar gibi bir süre halka halinde dışarıda konuştuk. Ama gece sıfır derece olduğu için kısa kestik.İkinci vatanım gibi olan bu ülkede de iyi arkadaşlıklarımın olmasından çok mutluyum.

Noel Baba' nın evi

Bu yazıma ne ad vereceğimi bilemedim.. Keyifle yaptığım bir şey diye keyifli gezintileri seçtim. Milano'da ve bizim yaşadığımız şehrin dışında olan kasabalarda sokaklar,kiliseler bazı belediye binaları hep ışıklandırıldı. Bir kere gece geç vakit, trafik yokken çıkıp tüm Milano ışıklarının fotoğraflarını çekmek istiyorum ama maalesef hala zamanım olmadı bunu yapmak için. Amaaaaaa burnumun dibinde Melegnano kasabasında olan ve şimdiye kadar gördüğüm en güzel ışıklara sahip olan Noel Baba evinin fotoğraflarını çektim.

Bu evin sahibi bir elektrikçi ve her sene ışıkları daha da artırıyor ve kendi kuruyor. 200.000'e yakın ışık var. Önce yüze yakın ışıkla başlamış ve bu sayıya ulaşmış. Bayağı meşhur ve kendi internet sitesi var. Neden başlamış tarihini okumak ve teknik bilgileri almak için bakmanızı tavsiye ederim. Açılınca sağ alttaki ingiliz bayrağına tıklarsanız ingilizce okuyabilirsiniz.

Geçen akşam bale kursu çıkışı kızımı götürdüm. Hava çok soğuktu ve o yorgundu herhalde çünkü biraz korktu evi görünce. Fazla bakmak istemedi. Ben şaşırdım tabii. Çocuklar bir alem! Ne geçti acaba kafasından o anda? Neyse çabucak fotoğrafları çektim ve koyuyorum. Sitesinde de var ama olsun benimkiler çeşitli. Işıklar devamlı yanıp sönüyor ve renk değiştiriyorlar. Devamlı fotoğraf çekesi geliyor insanın.




Evin kapısında posta kutusu var çocuklar Noel Baba için istek mektuplarını bırakıyorlar. Gidip gören onlarca çocuk ve büyüğü mutlu edip içini açan ve bu ışık şölenini veren bay Massimo'ya çok teşekkür edip,helal olsun diyorum.






Noel yaklaşırken

Noel yaklaşırken sizleri biraz yazı ve fotoğrafa boğacağım.Bir önceki yazımda dediğim gibi benim için çok yoğun bir dönem. Dün müşteri ziyaretindeydik. Yarın ve Cuma günü de ofiste az bulunacağım.Hazır bugün ofisteyken yazayım dedim. İşlerimi bitirdim çünkü..

Kızım anaokulundan hergün bir resim veya noel ile ilgili bir obje ile geliyor.Dört gözle Noel ve Noel Baba'yı bekliyor. Beş yaşında olduğu için hala davlumbazdan veya şömineden inip 24 Aralık geceyarısından sonra ona hediye bıraktığına inanıyor. Yaptığı resimlerden en ilginç olanı ile yazıma başlamak istedim.Noel Baba yanına kendisini ölen köpeğimiz Lena ile çizmiş.

Ağacıma bakanlar görmüştür benim ornament koleksiyonum var.17 senedir Italya'da değişik dükkan ve noel pazarlarından topladım.Aralarında sevdiğim teyzelerin bana hediye etmiş olduğu el yapımı olanlar da var. Bu sene yukarı kata çıkan merdivenime kuru noel ağacı yaptım.Sadece kuru dala yapılan noel ağaçları hep hoşuma gitmiştir. Üzerine daha önce bende olan makarna ile yapılmış ve dore boyanmış olan süslerimi koydum ve portakal dilimlerini kurutup kendimde ornament'lar yaptım. Portakal dilimi kurutmak çok kolaymış. Kalorifer üzerine altına bir peçete koyup diziyorum,iki günde hazır oluyorlar. Zamanın olursa sırf portakal dilimi ve çam dallarından bir Noel çelenki de yapmak istiyorum.


Demiştim ya ağaç yazımda Yankee Candle mumlarından aldım. Milano'da çok az çeşidi var. Hadi bakayım internet üzeri satışı var mı dedim ve amerikan olan bu mum ve baska aksesuar yapan firmanın Avrupa'daki en büyük satıcısını buldum. Firma İngiliz, Türkiye'ye gönderim yapmıyorlardır ama en azından ruhunuzu okşamak için bakın sitesine. İnanılmaz kokulu mum çeşidi var.. Ben delirdim. Noel kurabiye,mistle toe,çam dalları,tarçın kokulu mumlardan aldım ve genel kullanım için yeni yıkanmış pamuklu keten kokulu mumu aldım.Aynı kokudan eşimin arabasına aldım. Resmen mis gibi temiz havada kurumuş keten pamuklu kokuyor. Kendi arabama kurabiye ve noel manyağı olarak noel kurabiyekokusunu aldım. Mum dışında araba,ev,çekmece kokuları da var. Tabii böyle sitelerin özelliği alışverişte bir miktarı geçince hediye veriyorlar. Bana aşağıda fotoğrafını koyduğum seramik Noel tabağı ile bir çekmece kokusu ve bir küçük boy mum ve cam taşıyıcı bardak hediye ettiler.
Mumlar için aksesuarlar inanılmaz. Klasik cam kavanozda olan mumlarının üstüne oturtmak için seramik avizeler var. Çok dekoratif hele hele hafif loş ışıkta mumu da yanarken... Bende aldım hemen noel temalı. Birde noel ve kış temalı tealight burner dedikleri şeyden aldım. Ama ne hoşlar değil mi? Gece hallerinin videosunu çekeceğim size...