29 Mayıs 2009 Cuma

26 Mayıs 2009 ve kırk yasini doldurdum..

Kırkıncı yaşgünüm de geldi cattı ve bitti bile. Kendimi o gün cok daha hüzünlü hissedeceğimi zannettim ama keyfim yerindeydi. Koluma kendi kendime hediye ettigim cantayi taktim ve ise gittim.Is arkadaslarim bana ITunes card hediye etmisler ve cok sevdigim bir italyan gazetecinin,Coco Chanel'in hayatini anlatan yeni kitabini almislar ve hepsini anne geddes resimli bir kagida sarmislar. Nasilda beni taniyorlar!!! Tunes card'imla kendime hemen o gun iki sarki satin aldim. Abba'nin Mamma mia ve Dancing Queen.. Kirk yasima uygun geldi bu parcalar.

Bu anlamli hediyeler ve hos sozler iceren kartlari beni cok duygulandirdi. Bir sure sonra patronum bahcesinden sabah topladigi guller ile geldi. Pastayi ise oturdugu yerin meshur pastahanesinden ozel yaptirmis. Ustune de 35 yasin kutlu olsun yazdirmis. Bana 35 yasimi doldurdugumda ve ben yolun yarisi filan dedigimde bana"bence sen hep 35 kal bundan sonra hep o yasi kutla" demisti saka ile. Ve kirk yas kutlamam icin pastayi bu sekilde ismarlamis. Cok hosuma gitti tabii. Ogleden sonra spumante esliginde pastayi kestik,mumumu ufledim.

Herkes mesaj atmis ya mail,ya sms,ya facebook'tan ve tabii arayanlarda oldu. Butun bunlar tabii insani mutlu ediyor. Saglikli ve mutluysan ve sevildigini biliyorsan aslinda hangi yasa girdiginin pek onemi yok..

Aksam eve gidince cocuklarim icinde pastanin kalan kismina mum koyup tekrar bir ufledim. Bana tanti auguri a te!! diye sarki soylediler.Sonra esim ile cocuklari da alip cok sevdigim bence Milano'da en iyi pizzayi yapan Sorella Capitone'ye gittik. Zaten Napoli'liler..

Tabii margherita ustu siyah zeytin ve ancuezli yendi bizim klasik pizzadir. Esim iphone'u bose ile kullanmaya ve sarj etmeye yarayan bir adaptor ve cok hos bir beyaz bir gomlek almis. Bu sefer supriz oldu cunku beyaz gomlek uzerine cok konusuldu espri yapildi. Tam ustune geldi bu hediye..

Evet artik dudaklarimi bukerek seksi bir sekilde otuz veya katlarini soyleyemeyecegim. Kirk ve katlarini diyecegim on sene. Sevimsiz soylenirken dudagin hareket etmedigi bir kelime ama ne yapalim diyorum ya icinde hissettigin onemli. Ben bu sene oyle bel ve bilek agrisi filan yasamasaydim simdi sorsalar fiziksel olarak kendimi 20 yasinda hissediyorum derdim. Hep oyle hissettim cunku ruhen ve fiziken. Neyse bu bel ve bilek agrilari da gececek.

Cogu yasi benden buyuk kisi bana dogumgunumde " insan kirk yasindan sonra yapmadigi bircok seyi yapmaya basliyor,kirklar super yaslar"dedi.Hepsi moral oldu.Bende aslinda oyle dusunuyorum.Kisinin ustune baska bir rahatlik ve olgunluk geliyor.Olaylara baska acidan bakiyor ve yorumluyorsun.. Daha bir sakin oluyorsun. Hayati baska turlu yasamaya basliyorsun..Oyle devam edebilirim ama yaziyi burada noktaliyorum. Gecen Cuma yazmaya basladim ve bir turlu zaman bulup bitiremedim.

Yazin Alacati'da kirk yasini dolduranlar bir parti yapacagiz aramizda. Temmuz'da buradaki uc cok yakin kiz arkadasim beni yemege goturur. Kutlamalara devam yani..

25 Mayıs 2009 Pazartesi

May 17, 2009 Simply Red Concert

Bilhassa Milano'ya yerlestikten sonra cok konsere gittim. Rolling Stones,Bruce Springsteen,Gypsy Kings,Toto,Supertramp,Renato Zero,Eros Ramazotti,Robbie Williams,Zucchero,Vasco Rossi,Eric Clapton,Annie Lenox,Bob Dylon,Ennio Morricone su an aklima gelenler. Az degilmis..Hepsinin biletini sakladim. O yuzden gunu ve zamani hatirlarim moleskine'imi acip bakarsam. Ama artik blog var. Bundan sonra gidecegim konserleri yazilarim,resim ve videolarimla olumsuzlestirecegim ve benim icinde ani kalacak. Arada acip videolari dinlerimde :))

Venedik'te gecirdigimiz haftasonu ardindan o aksam eve 19 gibi donduk ve saat 19.30'da arkadasim ve karsi komsum ile onun arabasina bindik,Arcimboldi tiyatrosuna gittik. Orada bir aperatif aldik ve saat dokuzda konserin baslamasini bekledik.

Universite yillarimin favori gruplarindan Simply Red'in Milano konseri ama son konseri. Cunku 23 yillik beraberlikten sonra grup dagiliyor artik. Yani bu konser tarihi bir konserdi. Tabii stadyum konseri degildi cunku bu grup cok sevilse de 75000 kisilik San Siro Stadyumunu dolduramazdi. Stadyum konserinin havasi, heyecani bambaska ama tiyatroda dinledigin gordugun konser icin ne buyuk ekran,ne durbune gerek var. Zaten cok iyi goruyorsun sanatciyi. Tabii biz durbunle mimiklerini bile seyrettik. Buyuk ekran yoktu tabiki stadyum konserleri gibi.

Grubun solisti Mick Hucknall yine muhtesemdi. Zaten bu yasa geldikten sonra artik biraz daha aklina istedigi gibi ve yalniz muzik yapmak istedigi icin grubu dagitmayi tercih ettigini okumustum bir yerde. 23 senelik kariyerlerinin butun onemli sarkilarini soylediler arka arkaya hic ara vermeden iki saat. Enfes bir muzik ziyafeti oldu.

Birkac onemli sarkinin bir kismini videoya cektim.

Enfes sarki Holding Back the Years. Wikipedia link verdim Mick Hucknall altinda orda yaziyor onu uc yasinda terk eden annesinin kendinde biraktigi yaralardan ilham alip yazmis.Sozleri cok iyi zaten.

Holding back the years
Thinking of the fear I've had so long

When somebody hears
Listen to the fear that's gone
Strangled by the wishes of pater
Hoping for the arms of mater
Get to me the sooner or later

Holding back the years

Chance for me to escape from all I've known
Holding back the tears

Cause nothing here has grown

I've wasted all my tears

Wasted all those years
And nothing had the chance to be good
Nothing ever could yeah
I'll keep holding on
I'll keep holding on

I'll keep holding on

I'll keep holding on
So tight I've wasted all my tears
Wasted all of those years
And nothing had the chance to be good
Cause nothing ever could oh yeah

I'll keep holding on

I'll keep holding on
I'll keep holding on
I'll keep holding on
Holding, holding, holding
That's all I have today

It's all I have to say




Diger video tabiki yine enfes Picturebook albumunden "Money's too tight to mention" sarkisini koymayi uygun gordum. Cunku onlarin aslinda en eski en baba sarkilarindan ...



The Stylistics soul grubunun meshur sarkisi "You make me feel brand new" Simple Red yeniden uyarladi soyledi yenilerde. Bu yorumda sesi muhtesem o ani unutmamak icin ise video'yu koydum.



Tum sarkilari bitirip ciktilar sonra tabii buyuk cosku ile geri cagrildilar. Her sanatci oyle cagirilmak ister. Gittigim cogu konserde solist ya da grup cikardi ve alkis ile geri cagrilmayi beklerdi. Simply Red grubu da sahneye geri donup Stars sarkisini soylediler. Bende onu bekliyordum cunku bu sarkiyi soylememeleri imkansizdi. Bu videoyu bilhassa sevgili dostum Rosie icin koyuyorum.


Ah bir konserde boyle geciverdi,her guzel konser gibi bitiverdi sanki hemen ve doyamadik sanki.. Biraz daha kalsalardi dedik.

19 Mayıs 2009 Salı

IShares Cup Venice 2009

16 ve 17 Mayis Venedik'teydik. Esim yelken ve bilhassa katamaran meraklisi oldugu icin ve meshur katamaran regata'si IShares'in bir etabi su sene Venedik'te duzenlendigi icin bu firsati kacirmadi.Aylar once ben oglani alip gidecegim dedi bana bende ona" bende gelirim kizi da alalim ama Pazar aksami Simply Red konserime beni yetistirirsen" dedim.

Ben tabii iki ay onceden yarisin yapilacagi mahalleye yakin apartman,otel arastirdim ve kucuk bir apartman dairesini uygun fiyata yakaladim ve ayirttim. Cuma is cikisi saat 18.30'da hareket ettik. Saat 21'e dogru Mestre'ye varabilecekken otobanda Mestre yazmadigi sadece Venedik havaalani cikisi verdigi icin cikisi kacirip,yeni yapilan yola girdik. O yolda meger Venedik liman ve gumruk hepsini es gecip Trieste'ye uzaniyormus. Tabii ilk cikis 20 km sonra idi oradan geri donduk ama bizi Padova'ya atti .Esim sinirden delirdi tabii,tam 40 dakika kaybettik.Neyse arabayi Mestre'de kapali garaja park ettik.Orada 24 saat park 15 euro oduyorsan Venedik ici 30 euro oduyorsun.Mestre hemen Venedik sehrinden bir sonraki kasaba.Neyse saat olmus 22 biz indik istasyona trene binmek icin. Her on dakikada bir olan tren o saatlerde yarim saatte bir varmis. Altinci peron diyordu tabelada. Gittik Venezia Santa Lucia dediler ben valizler ve cocuklar ile bindim ama o anda guvenmedim ve bir daha sordum. Icerideki biletci parmagini ileri geri salladi ve trenin Lecce'ye gittigini soyledi. O an esim inmisti ama biz kaldik ve tren hareket etti. " Durun inecegiz" diye bagirirken, asagidaki biletci-kontrolor esime" tamam bu tren sadece ray degistirecek ve geri donecek, o zaman inerler " demis. Esim yerde kalinca 4.5 yasindaki kizim aglamaya basladi. Beni cepten aradi tamam sorun yok degip kontrolorun dedigini soyledi. Bir heyecan yasadik daha hemen basta. Neyse indik ve 22.30 Mestre-Venedik trenine bindik. 10 dakika icinde vardik istasyona. Daha indik, valizler ile peronda yuruyoruz kizim "ay Venedik ne guzelmis!!" dedi. Tabii buna cok gulduk ve kendisine " bekle birazdan gercekten gorunce cok begeneceksin" dedik. Venedik Santa Lucia tren istasyonundan cikinca sizi sira sira merdivenler karsilar ve tabiki enfes bir kanal manzarasi. Kiziminda agzi isikli binalar,kanali.gidip gelen tekneleri gorunce agzi acik kaldi.

Ogun Italya'da belediye otobusu ve metro grevi vardi. Biz tamamen bunu unutmustuk. Venedik'te belediye otobusu demek vapur zaten. Bire tek vapur "battello" calismiyordu!Bizde mecburen taksiye bindik. O alimli tamamen tahtadan cilali taksilere de binmedik demeyiz artik. Mestre'de park et tasarruf icin ,gel taksiye bin hemde Venedik'te.Neyse bu da guzel bir ani olarak kaldi. Nelere para carcur ediliyor. Baska sansimizda yoktu. Taksiciye madem taksi parasi veriyoruz bari bizi evin onundeki kanala kadar goturun dedik. O yuzden once meshur Rio Grande kanalindan gectik ve San Marco meydani onundeki acikliga cikinca tam gaz verdi.Aciktan dolastik. Hem kanallar arasi dolasma yavas yavas , hem acik denizde hizli dalgalara carpa carpa gitmek cok zevkliydi tabii. Bindigimiz taksinin aynisin ertesi gun resmini cektim.

Kalacagimiz apartmanin sahibi bizi eve yakin kucuk kanalin basindaki koprude bekliyordu. Varisimiz cok romantikti. Resimler karanlik cikiyor ama video cektim biraz o hissi verebilmis:) Cocuklarin heyecanini tahmin edebilirsiniz..



Neyse eve girdik kucucuk, bir oda bir salon ir ev. Salonun icinde bir dolap var acilinca mutfak oluyor. Cocuklara salonda yatak yapmislar. Hemen isindik evimize ve yerlestik. Ardindan disari cikip biraz etrafi kolacan ettik. Gorduk ki Ishares'in ana merkezine,yarislarin yapildigi parkura hakikaten cok yakiniz.

Sectigim mahallenin ismi Castello Venediklilerin dilinde mahallenin adi sestiere olarak gecer. Bu sehrin en eski en tipik sestiere'si. San Marco meydani ve cevresinde gordugunu o itis itis kalabalik yok,cok sakin.Bu kisimda yasli teyze ve dedeleri ve gercek Venedik halkini gorebiliyorsunuz,dolasan turist cok az. Zaten evin sokagindan ve yakininda cektigim camasirli sokak resimlerinden belli sanirim.


Cumartesi sabah uyandik evde kahvaltilik vardi. Kahvalti edip kendimizi disari attik. Yarislar saat 14.30'da baslayacagi icin cocuklara bari meshur
San Marco meydanini gosterelim dedik. Evden zaten 15 dakika icinde variliyor. Kopruleri,kanallari gece gece geldik. Tabii yine acayip kalabalikti. Bu meydan bence dunyanin en guzel meydanlarindan biri ama insansiz gormek lazim. Ben gece bosken ve kisin daha tehna iken gordugum icin guzelliginin farkina varabildim. Ama cogu kisi gorunce kalabaligi" aa Venedik'te bu mu" diyorlar!! Haksizda degiller. Cunku insan yiginindan guzelim eserler ve meydan kayboluyor. Bende birkac resim cektim ama makinami havaya tutarak ve insanlari almayarak.





Bu meydanda cok guzel cafe'ler vardir. Yazin her zaman onlerinde piyano ve keman ile klasik muzik calinir.



Ben en eskilerin Quadri Cafe'yi cok severim. Ilk turk kahvesi burada icilmistir. Nitekim verdigim linkte tarihi bolumunde bunu anlatiyor. Tabii normalde 90 cent veya 1 euro olan espresso bu cafe'de yaklasik 5,8 euro kadar ama tabii sadece o atmosferi koklamak icin deger. Ben sanirim annem ile bir kere oturmustum. Tabii bu sefer cocuklar ile es gectik. Iceri girip yakisikli garsonlarin ve icerisinin resmini cektim.



Aslinda her cafe ayri bir alem.Hepsinin kimbilir ne hikayesi vardir. Hele karneval zamani cok eskilerde Venedik'te olmayi isterdim. Kimbilir ne entrikalar donuyordu.



Meydani hizlica bir dolastik sonra arka sokaklardan yuruyerek yarislarin yapilacagi rihtima donelim dedik. O anda cocuklar kucuk kanallarda gezen gondollari gorduler. "Bizde binelim ne olur" diye basladilar. Esim hic binmemis, guya Italyan. O gecistirmeye calisti yok pahalidir simdi diye. Ben annemle bir kere bindim ,biliyorum pazarliga da tabii. Bizi konusurken duyan bir gondolcu hemen durdurdu. Pazarlik filan anlastik. Zaten fiyatlar inmis bayagi,cocuklarin sevinc cigliklari ile atladik gondola.



Turumuz dar kanallar icinde tam 40 dakika surdu. Bir ara genis kanal ve San marco onune de cikardi. Nasil kanal trafigi vardi. Ama gondolcularin hepsi anlasmislar. Birbirlerine ozel seslenisleri var. O yuzden diger kanaldan bir baska gondolun geldigini gormese bile duyuyorlar. Yani ses verip cikacam simdi kavsaktan dur der gibi. Tabii Venedik'te ulasim ve tasima hersey tekne ile yapildigi icin ara ara hem yuk motorlari hem gondollar iyice bir karisiklik oluyor. Ama hepsi cok usta olduklari icin ayaklari ile duvarlara dokunup bir manevralar yapiyorlarki.. Kimse carpismadan bazen 4 gondol ayni anda teyet geciyorlar.



Herseyin resmini cekmek istiyorsun.. O kadar guzelki. Eski evler, durgun su,sessiz kanallarda sadece suya giren kuregin cikardigi hisirti. Kapilari acik evler, bambaska hayatlar. Kucuk kanala bakan bir kitapci. Tabii Vivaldi'nin yasadigi ev veya Casanova'nin yasadigi ev.Bizim gondolcu sarki soylemedi ama cogu guzel sarki soyler. Venedik dogumlu olmayan kisi bu isi yapamiyor,boyle bir kural var.







Ruyada gibi indik gondoldan,bu geziyi yapmis olan bilir hic bitsin istemiyorsun o kirk dakika sanki 5 dakika geliyor insana. Doyamiyorsun.

bu resmi kızım 20 kasım 2010'da yaptı! ailecek gondolda


Kizim en onde oturmustu. Oturdugun yerden hizlica kalkamiyorsun,denge bozmamak icin. Benim hareketli kizim uyarilara ragmen arada ayaga kalktigi icin,on bos kaldi bu guzel resimlerini cekebildim. Yoksa genelde hep resimlerde on tarafta kizim vardi. Tabii gondolcunun uyarilarina ragmen her tarafi elledigi icin eline kiymiklar batti. Inince eczaneden bir ilac aldik dezenfekte etmek icin. Kiymiklar parmaginda kaldi. " Yavas yavas cikarlar, nasilsa yuzeydeler" dedi esim. Kafaya takmiyorum ne yapayim. Ama o an hemen dezenfekte ettik. Onu hallettikten sonra regatanin yapilacagi riva dei sette martiri rihtimina yuruduk. Oraya gelmeden biraz once deniz kenarinda oturup pizza ve bira keyfi yaptik. Cocuklar klasik yemekleri domatesli makarna ve snitzel ile mutluydular. Pizza yemeyen yari italyan cocuklar. Inanilmaz ama gercek. Oglum sadece kenarini yer.

Yemek sonrasi hemen katamaranlarin yanasik oldugu organizasyon cadirinin yaninda rihtima oturduk ve ayaklarimizi asagi salladik.

IShares Cup alti Avrupa ulkesini ziyaret ediyor. Ilgililere linkini verdim,detayli bilgi ingilizce okuyabilirler. Ilk etap Venedik'te yapildi. Her etap uc gun suruyor,20 dakikalik 18 yaris yapiliyor. Yarisan tekneler extreme 40 adinda, 13 metreye yakin katamaranlar. Bu sene 10 tekne yaristi. Bunlardan iki tanesi AB adina yarisiyordu,bir amerikan,uc fransiz,bir hollandali,bir ingiliz, iki de oman arap cumhuriyeti. Zaten Venedik'in sakin bir bolgesinde idi yaris. O yuzden o cilgin turist kalabaligi yoktu. Sadece yelken meraklilari vardi. Belki en fazla 60 kisi idik seyreden. Ben itis itis ayakta olacagimizi zannederken keyifle rihtimda oturup seyrettik. Bol bol resim ve video cekebildim. Tekneler dibimizden geciyorlardi.

Cumartesi alti yaris yapildi. Yarisin basinda yani kalkis veya harekette diyelim ruzgari alis cok onemli.Birden pozisyonlar degisiyor. Ilk yarista birinci gelen tekne ,ikinci yarista sonuncu olabiliyor. En iyi Bmw Oracle Amerikan tekne ve Gitana adli Fransiz tekne idi. Hepsi birbirinden guzeldi zaten. Resim cekmeye yine doyamadim.

Bmw Oracle,Gitana


Zaten mekan buyulu Venedik. Guzelim sehrin silueti arkada iken onumuzde sulun gibi suzulen bu tekneler harika idi. Yani yelkenden anlamayan,sevmeyen birinin bile tadina varip takdir edecegi bir goruntu idi.






Cumartesi ruzgar cok yoktu. Ama katamaranlar az ruzgarla da cok hizli giden tekneler. Biz ruzgar cogalsinda bir taraflarini kaldirip tek ayak ustu gitsinler, biraz heyecan olsun istedik. Cumartesi pek nasip olmadi ama Pazar oldu:) Bunlari kullananlar cok usta yelkenciler. O kadar dar yaris alaninda birbirlerine carpmadan koca katamaranlar nasil da dolaniyorlardi. Inanilmazdi. Aralarinda cok meshur skipper'lar vardi. Mesela Ingiltere adina yarisan Ecover teknesininki Mike Golding. Bu kisi uc okyanusu yalniz ve hic karaya basmadan gecmis. Yani bu tip aylar suren bir yalniz kisisel yarisi kazanmis. Cumartesi gununden tek video koyuyorum




Yarislar saat bes gibi bitti ve kanalin o bolumu trafige acildi. Orasi tam cikis oldugu icin arka arkaya criuse gemileri gecti. Tabii 5 metre yakin, dibimizden gectiler. En buyugu Msc Musica'yi arkadan yakaladim. Koca gemi park edilmis kiyidaki kataramanlar ile tam tesat olusturuyor. Annemi Genova'dan gecirdigim gun aklima geldi ayni gemide idi. Birgun binmek isterim. Ben merak ediyorum ama yelkenci kocam hasta olurum ben o 3000 kisilik gemilerde diyor.

Neyse eve donduk biraz dinlendik ve aksam sekize dogru hemen eve yakin genis bir caddede olan Ristorante Giorgione'ye gittik. Ben haftaici tuttugumuz apartmana yakin restoranlari ararken, ilgimi cekmisti cunku sahibi musterilere Venedik sarkilari soyluyor.

Bu restoranda disarida oturup hafif bir yemek yedik. Gercekten
restoranin sahibi birkac sarki soyledi. Cok alemdi. Hemen telefonumla resmini cektim,fotograf makinanim sarsi tamamen bitmisti. Cekmesem uzulurdum. Havalara baka baka soyluyordu sarkilari adam.

Pazar sabahi evde kahvaltimizi yapip yarislar yine 14.30 gibi baslayacagi icin Venedik Arsenal'ine gittik. Arsenal silah deposu demek tam tercume edersek ama burasi gemi insaasi icin de kullanilmis. Cok tarihi bir yer, 8.yuzyildan beri var oldugu soyleniyor. Muze haline getirmisler. Cocuklar icinde, buyukler icinde cok keyifli gezmesi.



Bir bolumde eski gondol ve sandallar,yelkenliler, gezinti kayiklari, savas gemileri ve eski makinali tufekler var.

Eski misil gemisi , makinali tufek


Ilk hasir gondol ,eski gondol..


Eski Venedik gemileri..


Gemi yapilan depo, arsenal eski bolumu



Bahcede ortacagdaki yasami canlandiran bir grup vardi. Cocukler onlarla fotograf cektirdiler,dogusleri seyredip eglendiler. Sonra baska bir bolumunde Italya'nin heryerinden tipik urunler satan degisik tezgahlar vardi. Salamlar ve diger soguk etler,yaglar,soslar, peynirler,focaccia'lar,bademli tatlilar ne ararsan var. Ortaya masalar koymuslar. Orada birseyler atistirdik.


Ne buyukmus Arsenal.. Yine bahcede ortaya bir eski denizalti koymuslar. Gezmedik cok sira vardi uzaktan ihtisamina bakmak ile yetindik. Bahcede olmasi enteresandi..



Arsenal'den cikip yavas yavas bakina bakina regata'nin yapildigi rihtima dogru yuruduk..
Eski Venedik evlerine yine doyumsuzca baktik.



Evimizin yeri Venedik sehrinin tek buyuk parki ve bahcesinin dibi ya,cocuklar ile ben soyle bir banklara uzandik,esim gidip apartman dairesinden hazir bavullari aldi.


Bavullari koyduk rihtim kenarina, uzerlerine yaslandik, basladik yarislari seyretmeye. Erken eve donmemiz gerekiyordu ben konsere yetisecegim icin ama uc yaris seyredebildik ve cok keyifli idi. Cunku ruzgarda vardi ve cumartesi goremedigimiz goruntuleri yakaladik.Cogu katamaran ruzgar ile bir yanini kaldirabildi. Kendimde hatirlamak istiyorum, o yuzden bol resim ve iki video koyuyorum. Bundan sonra her extreme 40 katamaran regatasina varim. Cok zevk aldim dogrusu.






Pazar gunu ilk yarisin videosu ile basliyorum. En uzun bu sayilir. Digital makinam ile video cekeren kendimde seyredebiliyorum. Yani yanda bir elim makinayi tutuyor ve cekiyor. Cok rahat oluyor. Normal video kamera olsa ayni olmaz. Ama zoom yapmamam lazim. Iyi cekmiyor bu video ile anladim. Samandiradan donusleri superdi guzel cikmamis.



Ve tabii ruzgar ile bir yanlarini kaldirip giden katamaranlari goruntusunun, guzel Venedik siluetinin birlestigi video'mu da koyuyorum. Bu benim favorim daha net cikmis. Arkada Venedik ile cok carpici...Kimbilir bu regata bir daha ne zaman Venedik'te yapilir. Iyiki gitmisiz.



Iki kucuk videoda dibimizden gecen ve yine bir yani kaldiran guzel katamaranlari gosteriyor